•  

    Randevu Telefon

    +90 (242) 249 61 22 - 0 (242) 227 59 81

  •  

    Çalışma Saatleri

    Pzt - Cuma 08:00 - 17:30

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi Başhekimi ve Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni normalleşme adımlarını açıklamasının ardından AÜ Hastanesi'nde de yeni normalleşme dönemi çalışmalarına başladıklarını söyledi.

Organ nakli başarılarıyla adını tüm dünyaya duyuran AÜ Hastanesi’nde, corona virüsü vakalarının ülkede görülmesinin ardından özel bir pandemi alanı oluşturdu. B Blok’un tamamı ve A Blok’taki bazı alanlar corona virüsü vakaları için ayrıldı. A blokta corona virüsü pozitif ve şüpheli hastalar için özel pandemi servisleri kuruldu.

AÜ Hastanesi’nde acil servise gelen corona virüsü şüphesi ve yoğun bakım desteğine ihtiyacı olan hastalar, Covid Yoğun Bakım alanına alınmaya başlandı. Yoğun bakım ihtiyacı olan corona virüsü pozitif hastalar için Covid Yoğun Bakım ünitesi kullanılırken, corona virüsü testi pozitiften negatife dönen hastalar için ise Ara Covid Yoğun Bakım servisi açıldı.

Normal hastalar ise yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. Corona virüsü ile mücadele eden sağlık neferleri hastalara tedavilerini uygulayarak hem bakımlarını yaptı hem de psikolojik destek verdi.

Türkiye’deki sağlık alt yapısının iyi olması ve corona virüsü vaka sayılarının azalmasının ardından geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni normalleşme planı takvimini açıkladı. 1 Haziran’dan itibaren hastanelerde uygulanan salgın tedbirlerinin gevşetilmesinin planlanmasının ardından AÜ Hastanesi’de de yeni normalleşme adımları atılmaya başlandı.

Hastanedeki yeni normalleşme çalışmaları hakkında bilgi veren AÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bülent Aydınlı, 1 Haziran itibariyle polikliniklerde eskisi kadar yoğun olmayacak şekilde hasta bakmaya başlayacaklarını söyledi. Bekleyemeyecek durumda olan hastaların ameliyatının yapılmaya başlanacağını belirten Prof. Dr. Aydınlı, organ nakillerine de başlayacaklarını duyurdu.

‘YENİ DÖNEME BAŞLIYORUZ’

 

Corona virüsü ile mücadelede AÜ Hastanesi’nde yeni normalleşme sürecine geçmeye başladıklarını anlatan Prof. Dr. Bülent Aydınlı, “Özellikle 1 Haziran itibariyle eskisi gibi yoğunluk olmasa da muhakkak hasta sayısını azaltarak sosyal mesafe kurallarına ve maske takma kurallarına uyarak yavaş yavaş yeni bir döneme başlıyoruz.

Corona virüsü döneminde gelen hastaların hiçbirine bakmama durumumuz olmadı. Sağlık Bakanlığı’nın önerisiyle ertelenebilecek hemen hemen her şeyi erteledik. Ama hastanemize müracaat edip tedavi olmak isteyen herkesin tedavisini yaptık. Pandemi hastanesi olarak çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Pandemi hastanesi olarak çok fazla önlem almıştık. Çok sayıda yatak kapasitesi ayırmıştık. Şu an geldiğimiz durumda bu yatak kapasitesi yine pandemi hastaları için ayrılacak şekilde devam edecek. Diğer kısımları da normal hastalar için açacağız” diye konuştu.

POLİKLİNİK HİZMETLERİ, AMELİYATLAR BAŞLAYACAK

Corona virüsü süresince polikliniklerde hasta kabulü yaptıklarını belirten Prof. Dr. Aydınlı, “Bu süreçten sonra bir miktar daha artırıp eskisi gibi yoğun olmayacak şekilde hasta kabulüne devam edeceğiz. 1 Haziran itibarıyla artık bekleyemeyecek durumda olan hastaların yavaş yavaş ameliyatlarına başlayacağız” diye konuştu.

‘BÜTÜN YATAKLARI PANDEMİYE AYIRABİLİRİZ’

AÜ Hastanesi olarak ikinci bir dalgaya hazırlıklı olduklarını söyleyen Prof. Dr. Aydınlı, “Pandemi olayları belki 100 yılda bir olacak bir şey. 1920’lerde İspanyol gribi oluşmuş. Şimdi 2020’de Covid-19 salgını geldi. Aslında hiçbir hastane bu salgına hazır değildi. Ama biz bu süreci yaşayıp 2 aylık pandemi sürecini geçirdikten sonra bundan sonra olabilecek bu tip salgında hastanemiz eskisinden çok daha hızlı bir şekilde yeniden organize olup çok rahatlıkla hizmet verebilir.

Zaten ülkemizin sağlık alt yapısı çok uygun. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi yaklaşık 1200 yatağıyla gerektiğinde bütün yataklarını pandemiye ayırabilecek şekilde hizmet verebileceğini gösterdi. Bunu yeniden yapmamızda ise hiçbir sakınca yok” diye konuştu.

‘EN YÜKSEK DÜZEYDE HİZMET VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Türkiye’deki sağlık alt yapısının diğer ülkelere göre çok iyi ve başarılı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bülent Aydınlı, “Şu ana kadar geldiğimiz süreci çok iyi geçirdik. Türkiye’de sağlık alt yapısının çok iyi olması, ki bu sürece bizim gibi üniversite hastaneleri de çok ciddi destek verdi. Bu süreçte halkımıza gerçekten çok iyi hizmet verildi.

Zaten hasta sayımızın azalması, ölüm oranlarının düşüklüğü, yoğun bakımlarda hastalara bakılma ve hizmet kalitesi olarak bakıldığında aslında tüm dünyanın bu süreci gördüğünü düşünüyorum. Bundan sonra da sadece yine Covid-19 hastalarına değil, başta organ nakli, onkoloji hastalarımızın hepsine en yüksek düzeyde hizmet vermeye devam edeceğiz. Yeni bir salgın döneminde de Akdeniz Üniversitesi Hastanesi burada ve elinden geleni son noktasına kadar yapacaktır” dedi. DHA

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde Türkiye'de ilk defa kullanılan perfüzyon cihazıyla muhafaza edilen böbrek ve karaciğerin nakli yapıldı. Kadavradan alınan karaciğerin bekleme süresini, 12 saatten 16 saate çıkaran cihaz hakkında bilgi veren Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal, "Cihaz, karaciğer ve böbreğin donörden alınıp nakledilinceye kadar iyi şekilde korunmasına, fizyolojik sağlığın devamına ve nakilden sonra organın daha iyi çalışmasına olanak sağlıyor" dedi. Türkiye'de ilk kez Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde kullanılan perfüzyon cihazı ile böbrek ve karaciğer nakli gerçekleştirildi. Organ nakli operasyonlarında önemli bir yere sahip olacağı değerlendirilen cihazın tanıtımı, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde düzenlenen basın toplantısında anlatıldı. Toplantıda Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal başkanlığında Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erol Gürpınar, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ve perfüzyon cihazıyla korunan böbrek ve karaciğerin nakliyle sağlığına kavuşan Zeki Üzümcü ile Murat Özyılmaz katıldı. Rektör Prof. Dr. Ünal, böbrek ve karaciğer nakillerinde yeni uygulamaya başlanan perfüzyon cihazının 2 milyon liraya temin edildiğini söyledi. Cihazın Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) biriminden destekle alındığını dile getiren Rektör Ünal, "BAP, rektörlük bünyesinde bütçesi olan üniversite içerisinde bilimsel araştırmalara destek veren bir birim. Akdeniz Üniversitesi olarak böbrek ve karaciğer naklinde ilk sıradayız. Cihaz, karaciğer ve böbreğin donörden alınıp nakledilinceye kadar iyi şekilde korunmasını, fizyolojik sağlığın devamını ve nakilden sonra organın daha iyi çalışmasına olanak sağlayan bir cihaz" dedi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürpınar, BAP olarak üniversitede hasta yararına dokunacak hizmet kalitesini artıracak projeye destek verdiklerini söyledi. KARACİĞER 16 SAAT KALIYOR Başhekim Prof. Dr. Aydınlı ise 37 yıldır organ nakli yapılan Akdeniz Üniversitesi'nde Türkiye'de ilk defa perfüzyon cihazıyla nakil yapılmasının çok önemli olduğunu belirtti. Vücuttan çıkarıldıktan sonra buz içerisinde böbreği 24, karaciğeri 12 saat dışarıda tutup nakledilebildiğini belirten Aydınlı, "Süre ne kadar uzunsa organın canlılığı ve nakletme imkanı azdı. Bu cihaz bir süredir özellikle ABD ve Avrupa'da yapılan bir iş. Örneğin, 65 yaşında karaciğeri yağlı uzun mesafeden gelecek organı biz değerlendiremeyeceğimizi düşünürdük. Bu cihazlar bu organların hepsini kullanabilir hale getirecek. Organı cihaza yerleştirdiğimizde kalp atımı, vücudun içindeki gibi sirkülasyon sağlıyor. Özellikle karaciğerde kan kullanılarak karaciğer vücuttan çıkmamış gibi 37,8 derecede 16 saate kadar vücut dışında kalmasını sağlıyor. Yağlanma varsa yapılan testlerle karaciğerin iyileşmesi sağlanıyor" diye konuştu. ETİK İZİNLER ALINDI Perfüzyon cihazı kullanımının organ naklindeki başarıyı artıracağını vurgulayan Prof. Dr. Aydınlı, şunları söyledi: "Belki de Türkiye'nin her tarafından kullanılmayan organları buraya alıp, iyileştiğini gördüğümüzde organları nakledilebilir hale getirebiliriz. Bu işin ilk defa burada yapılmasını önemsiyoruz. Hem karaciğer, hem böbrek naklinde birer hastada bu cihazlar kullanıldı. Sağlık Bakanlığı'ndan izinler, etik izinler alındı ve uygulamamızı yaptık. Bundan sonra birçok hastada uygulayıp güzel sonuçlar almayı diliyoruz. Eskiden kaplarla gidip organı getiriyorduk, böbrek için mobil cihazımız var. Cihazı götürüp böbreği getiriyoruz. Cihazla hem hastanın, hem organın şartlarını en uygun hale getirip, nakil yapabilecek duruma geldim. Böbrek için gittiğimiz her yere bu cihazı götürüp, organın sağlıklı hale getirmemize olanak sağlıyor." HASTALAR DA TOPLANTIDA Kadavradan karaciğer nakli yapılan Zeki Üzümcü, Burdur Tefenni'de yaşadığını dile getirdi. Ayakkabı tamirciliği yaparak geçimini sağlayan Üzümcü, 10 gün önce taburcu olduğunu ve sağlığının çok iyi durumda olduğundan bahsetti. 14 yıl diyalize girdikten sonra kadavradan böbrek nakliyle sağlığına kavuşan Murat Özyılmaz (28), Konya'dan nakil için Antalya'ya geldiğini anlattı. Organ nakli yapılmasının ardından sağlığına kavuştuğu için mutluluğunu anlatan Özyılmaz, "Bir gece ansızın gelen telefonla yaşadığım mutluluk tarif edilemez. 14 yıldır diyalize giriyorum. Sonra organ nakli yapılmasıyla tekrardan hayata tutunduk. Nakil oldum, tedavilerim devam ediyor. Çok iyiyim daha da iyi olacağım. Yeni bir hayata başladım. İnsanlara çağrım organlarınızı bağışlayın toprak olmasın" dedi. KULLANIM ORANI ARTACAK Organ Nakli Koordinatörü Nilgün Bilal, Türkiye'de her 4 kişiden birinin organını bağışladığını ve bağışlanan organların kullanım oranının yüzde 80 olduğunu kaydetti. Perfüzyon cihazının kullanımıyla kullanım oranının yüzde 90'a çıkmasının hedeflendiğini anlatan Bilal, cihazın bağışlanan organların daha sağlıklı kullanılması için çok önemli olduğunu vurguladı.